KAMUOYU BİLGİSİNDE; ŞEHİR TİYATROLARI MÜDÜRÜ SALİH EFİLOĞLU’na…:
Keşke “Sehven” olsaydı, fakat kamuoyuna doğru bilgi vermiyorsunuz sayın Müdür!… Şahsıma yönelik muhataplığınızda beyanınızın tam tersi bir söylem içinde olduğunuzun, gereğinde “Tanıklık” yapabilecek kişilikte tanıkları vardır çünkü…
Yetmedi; ben ve arkadaşlarım hakkında “Mahkemede…” diye bilgi paylaşmışsınız!… Ne büyük tahsizlik… Çünkü şu anda ben dahil hiçbir arkadaşım için açılmış bir dava yoktur!… Ne maksatla “hedef göstermek” yöntemini benimsiyor ve “itibarsızlaştırma” çabası içine giriyorsunuz?!…
Siz de çok iyi bilirsiniz ki, Hukuk Devleti’nde hukuksal bir yaptırımı uygulayan da, uygulanan da, uygulatan da “ŞEFFAF”tır… Öyle olmalıdır!… Yetkilinin de, sorumlunun da bir adı ve ünvanı vardır!… Bunun aksi ancak bir “Gladyo” yapılanmasıyla izah edilebilir!…
OHAL uygulaması bilgi saklamanın gerekçesi değildir, olamaz!… Kişinin kendine uyguladığı “oto-sansür” ise, tek kelimeyle “acizlik”tir… Hangi kamusal ve siyasi sorumluluktan kaçınmak için yaşadığımız sürecin muhataplarını ve gerekçelerini ortaya koymuyor ve anlaşılması güç bir “telaş” içinde kendi sorumluluğunuzun üstünü örtüyorsunuz?!… Yazık…
Bir de, unutmadan; her hükümet değişiminde esen rüzgara göre “sanatçı duruşu”nu belirlemeyi, temel kapitali “kişilik” olan hiçbir sanatçıya yakıştırmam!… Ve ben Şehir Tiyatroları’nda yıllarca bir “Kamu Çalışanı” olarak görev yaptım, “Hükümet” değil… Çeşitli süreçlerde, çeşitli hükümetlerdeki farklı siyasi yönelimlerce kişiliğim “muhalif” addedilerek soruşturmalar yaşadığım doğrudur… Örneğin 12 Eylül faşist cuntası tarafından kurumdan ihraç edilmiştim!… Lakin; mesleğinde 42 yıl üretim yapmış bir sanatçı ve akademisyen olarak “sanatçı duruşumun” 102 yıllık Darülbedayi’ye yakışıp yakışmadığı konusunda yargıda bulunma hakkını (Hangi siyasi görüşten olursa olsun.) hiçbir siyasi-bürokrata vermem!… Haddi değildir çünkü!…

1.146