Köşe Yazarları

Özlem Özdemir / Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu

Geçmişten bugüne geceleri hep renkliydi Beyoğlu’nun… Her nesil kendine göre bir şey buldu. 2000’li yıllardan sonra geçmişin adeta yavaş yavaş değil adeta hışımla silindiği bu tarihsel semt bugün açık bir pazar yerinden farksız… Ruhsuz, canlılığını yitirmiş, eğlence yerin gürültüye boğulmuş bir semte dönüş-türül-dü… Biz yok olmadan öncesinin son demlerine tanık olabilen nesil olmalıyız. Bizden sonraki nesiller Beyoğlu’ndaki yaşamı kitaplardan, filmlerden ya da çok şanslılarsa eski kuşaktan denk geldikleri birilerinden duyacaklar artık. Beyoğlu’na kravatsız ve şapkasız çıkmayan beyefendilerin, en şık elbiselerini kuşanmış hanımefendilerin dönemi yazık ki çoktan bitti…
Şöyle bir geçmişe yolculuk edelim mi?
1800’lerde de Beyoğlu geceleri Tünel’den Halep çarşısına kadar canlı ve eğlenceliymiş. Henüz elektriksiz, bar ya da sinemanın olmadığı, küçük kafelerin olduğu bir Beyoğlu. Palais de Cristal Cafe’nin karşısında, şimdi Saint-Antoine kilisesinin olduğu yerde Konkordia Tiyatrosu varmış. Oradan Taksim’e doğru yürüyelim, Rue de Pera 158’de 1885 yılında yapılan Halep Çarşısı’nın içinde “Cirque de Pera” At Çambazhanesi’ne düşermiş yolunuz. Yanlış okumadınız, Beyoğlu’nda bir sirk varmış. Buraya mimarı Jean Barborini olan, sonradan Verdi Tiyatrosu (1879), Odeon Tiyatrosu (1896), Eclair Sineması (1909), Şark Sineması (1933) ve Lüks Sineması (1951) olacak olan, Varyete Tiyatrosu inşa edilmiş. 1907’de sinema modasına uygun olarak film gösterilerine başlanmış. İstanbul’da plak tabanlı sesli film gösterimlerinin ilki 1907 yılında bu tiyatroda gerçekleştirilmiş. Varyete Tiyatrosu birçok ülkeden, özellikle de Fransa ve Yunanistan’dan gelen sanatçılara ve eserlerine ev sahipliği yaparken, Ramazan aylarında Türk tiyatro gruplarının da oyunları sahnelenmiş. Güllü Agop’un Osmanlı Tiyatrosu bu salonda temsil verentiyatro gruplarından biridir.

TÜRK KADINI SAHNEDE

1918 senesinde Muhsin Ertuğrul Varyete Tiyatrosu’nu devralmış. 1923’de sahnelenen “Othello” oyunuyla da ilk kez Türk kadınları sahneye burada çıkmış. Cumhuriyetin ilk döneminde Varyete Tiyatrosu çalışma biçimini değiştirmemiş. Ama adı “Fransız Tiyatrosu” olarak değişmiş. Adına rağmen artık ağırlıklı olarak Türk tiyatro toplulukları da temsillerini sergilemiş. Daha sonra Şehir Tiyatroları burada operet bölümü kurmuş. Bu sahnede Cemal Reşit Rey’in Deli Dolu Opereti sahnelenmiş. 1942’de sahipleri değişince adı da Ses Tiyatrosu olarak değişmiş. Tepebaşı’ndaki Ses Sineması buraya taşınmış. Burada Avni Dilligil yönetiminde Ses Opereti 15 yıl kadar sahnelenmiş ve çok ses getirmiş. Bu operette Semiha Berksoy, Halide Pişkin, Tevhit Bilge, Renan Fosforoğlu, Ali Sururi, Aliye Rona, Hulusi Kentmen, Eşref Kolçak gibi isimler sahne almış. 1962 senesinde Haldun Dormen tiyatroyu devralarak sahneye kendi adını vermiş. 1972 yılında Dormen Tiyatrosu’nun kapanışı ile birlikte, salon sinemaya çevrilmiş. Ses Sineması 1970’li yılların sonuna doğru piyasayı saran seks filmleri furyasına katılarak unutulmaya yüz tutan bir salon haline gelmiş.

SES TİYATROSU 130 YAŞINDA

Salonun yeniden tiyatroya dönüştürülmesi ise 1989 yılında Ferhan Şensoy Orta Oyuncular topluluğunun kiralaması ile gerçekleşmiş. Bugün Beyoğlu’nda kalan tek sahne o ise, Şensoy’un azmi ve vefası sayesinde. İçeriye girdiğinizde zamanda yolculuğa çıkıyorsunuz. Salonun duvarlarındaki büyük ustaların fotoğrafları sizi selamlıyor. Dile kolay; burası bugün Ferhan Şensoy’un taşıdığı kavuğun sahiplerinden Kel Hasan Efendi ve topluluğunun oyunlarını sahnelediği yer. Münir Özkul profesyonel olarak ilk kez burada sahneye çıkmış, Ferhan Şensoy ile birlikte 1989’da tekrar burada sahneye dönmüş. Hünkar locası bulunan çok az sayıda tarihi binadan biri olan Ses Tiyatrosu, bu açıdan dünyadaki 8 örnekten biri olarak kabul ediliyor. En önemli özelliklerinden biri de 1911 yılından bu yana günümüze aynı haliyle gelebilmesi. Koca bir tarih yatıyor o salonda, kıymetini bilsek keşke. Bugün Ses Tiyatrosu 130, Ortaoyuncular ise 35 yaşında. Her ikisine nice uzun yıllar… Gelecek nesillerin de yeni anıları olması temennisiyle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu