Kadının varlığını konuşuyor olmak ne acı!…
İnsanın “Dünya bir toz bulutuydu…” diye anlatmaya başlayası geliyor ama hem artık o kadar zamanımız yok hem de anlamak istemeyen kafalara dökecek nefesimiz!…
Son yıllarda Türkiye’deki ‘kadın’ konulu tartışmalara baktığımızda hep ne kadar geri götürülmeye çalışıldığımız gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. ‘Kadın’ın nasıl oturup kalkacağına, ne giyeceğine, kimlerle nerelerde hangi saatlerde gezeceğine, kaç çocuk doğuracağına, nasıl davranacağına, nasıl yaşayacağına karar vermek isteyen “erkek” zihniyetinin baskısı ve tahakkümüne “Artık yeter!” diye haykırmak istiyorum!
Karanlık ve gerici zihinlerin irinli birer sivilce gibi kendilerini tutamayıp pörtlemeleri “Daha ne kadar ileri gidebilirler?” sorusunu sorduruyor sürekli… Hayır, İran örneğini vermeyeceğim! Kurtuluş Savaşı mücadelesi vermiş laik, sosyal, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kadınları bu karanlık perdeyi örtmeye çalışanlara ne kadar güçlü olduklarını gösterecek; göstereceğiz!…
Öyle kolay değil hayatımıza karışmak! Sadece siz istemiyorsunuz diye ne hayatın içinden ne de sahnelerden çekilmeyeceğiz! Bizlerle yaşamak size zor geliyorsa o sizin probleminiz!
Biz hastaları iyileştirmek için and içmiş hemşireler ve doktorlarız; adalete ihtiyaç duyduğunuz zaman başvurduğunuz mahkemelerdeki hakim, savcı ve avukatlarız; yarınları yetiştiren öğretmenleriz; geleceği yakalamak ve tasarlamak için çalışan bilim insanlarıyız! Suçluların peşinde koşan polisler; ordunun görevlisi askerler; gerçeklerin peşinde koşan gazeteciler; fabrikalardaki işçiler; tarlalardaki çiftçileriz biz!
Biz kazandığımız madalyalarla göğsünüzü kabartan sporcularız! Halkın seçtiği muhtarlar, belediye başkanları ve vekilleriz biz!
Ruhunuzu doyuran müzisyenler, şarkıcılar; hayatın aynasını tutan yazarlar, şairler, ressamlar, dansçılar ve oyuncularız biz!
Biz kadınız! Buradaydık, buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz!
Hiçbir şey talep etmiyoruz! Hakkın olanı talep etmek zuldür!
Zihinlerinizdeki karanlığı, aşağılamalarınızı, bizleri konumlandırmaya çalıştığınız dar alanları reddediyoruz!
Vardık, varız, var olacağız! Bu da size dert olsun!
